Türk Konseyi

TÜRK KONSEYİ (KENEŞ)
1980’li yıllarda yavaş yavaş SSCB çözülmeye başlayınca merhum Başbakan
Turgut Özal “Adriyatik’ten Çin Seddine” tabirini yeniden telaffuz etmeye
başlamıştı.
Bu şu demekti: İtalya kıyılarındaki Balkan Türklerinden Çin sınırındaki ve
sömürüsü altındaki Uygur Türklerine kadar bir alanımız var artık.
1990’lı yılların ilkinde SSCB dağılmaya başladı, 70 yıldır komünizm esareti
altında ezilen, sürülen ve sömürülen diğer devletlerle ve sözüm ona özerk
(Muhtar) cumhuriyetlerle beraber Türkçe konuşan beş cumhuriyet de
bağımsızlıklarını ilan ettiler. Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Türkmenistan
ve Özbekistan
Ünlü “70 yıllık komünizm esareti” sona ermiş Enver Paşa mezarında, Türk
Birliğinin kurulma ümidinin zirve yaptığı bu anda rahatlamıştı. Merhum Ozan
Arif’in Türkülerinde seslendirdiği bu durum karşısında istenen birlik o kadar da
hızlı olmadı. Aksine 20 yıl sürecek bir sabır ve azim lazımdı.
Bu azim ve sebat karşısında Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları
Zirveleri, Türkiye ve Türkiye ile dil birliği olan Azerbaycan, Kazakistan,
Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan'ın katılımıyla SSCB’nin (Sovyet
Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) 1991'de dağılması sonrasında ortaya çıkan
durum sonucu bir forum olarak ortaya çıkmıştı.
1992 senesinde ülkemizin girişimleriyle başlatılan süreç bugünkü Türk
Konseyinin temelleri olmuştur.
2009 yılına kadar apalama dönemi geçiren Türk Konseyi bu tarihte resmen
kurulmuştur. Kurucu üyeleri arasında Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan başı
çekmektedir. Türkiye cumhurbaşkanlarının ve Kazakistan ile Azerbaycan devlet
başkanlarının bu konudaki çalışmaları her türlü takdirin üzerindedir.
Artık dünyada Arap Birliği, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Amerika Birliği,
İngiliz Milletler Topluluğu gibi ortak sesimiz olacak bir birliğimiz vardır.
Bu birliğin amacı her alanda işbirliği yaparak kalkınmış ve gelişmiş ülkeler
ligine germek, sıkıntılarımızı istişare ve danışma yoluyla halletmek, Türklerin
sesini, kültürünü, haklılığını dünyaya duyurmaktır.

Azerbaycan Konsey yerine Şura yani danışma, istişare, Kazakistan’ın da Keneş
yani işleri birbirine danışarak, fikir alarak yürütme manasındaki kelimeleri
kullanmaları işin ciddiyeti bakımından önemlidir.
15 Ekim 2019 tarihinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ev
sahipliğinde düzenlenen zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Kazakistan'ın kurucu Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev, Kırgızistan
Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket
Mirziyoyev katıldı. Türkmenistan henüz gözlemci seviyesinde kalmayı tercih
etniştir, inşallah en kısa zamanda o da bu konseye katılacaktır.
Bu zirveye katılan Türk Konseyi diğer gözlemci üyesi Macaristan'ın Başbakanı
Viktor Orban da zirvede hazır bulundu. Macarların Avrupa Hun Türkü kökenli
olduklarının bilincine varmış olmaları son derece sevindiricidir.
Toplantı sonrasında kabul edilen ve liderlerce imzalanan bildiride, Türkiye’nin
Suriye sınırında giriştiği Barış Pınarı Harekatı'yla ilgili şu ifadelere yer verildi:
"Türk Konseyi, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'nın terörizmle mücadeleye,
Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanmasına, Suriyelilerin teröristlerin
zulmünden kurtarılmasına ve yerlerinden edilmiş Suriyelilerin ana vatanlarına
güvenli ve gönüllü geri dönüşleri için şartların oluşturulmasına katkıda
bulunacağına olan umut ve inançlarını beyan etmektedir."
Türk Konseyinin bayrağında üye ülkelerin bayraklarından kısmi birer alıntı göze
çarpıyor. Bu bayrak: Azerbaycan Cumhuriyeti bayrağının yıldızı, Kazakistan
Cumhuriyeti bayrağının mavi rengi, Kırgız Cumhuriyeti bayrağının güneşi ve
Türkiye Cumhuriyeti bayrağının hilalinden oluşmaktadır.
İnşallah bu konsey sayesinde dünya çok şeylere gebedir hem de çok iyi şeylere.
Yakında inşallah vizesiz ve pasaportsuz Adriyatik’ten Çin seddine kadar seyahat
mümkün olacaktır. Taşkent yaylalarında Madımak otu yolabilecek, Tuna
boylarında abdest alacak, Buhara’da namaz kılabileceğiz. Yeter ki biz Türk
Birliğini güçlendirelim ve içeride de dışarıda da beraberliğimizi gösterebilelim.
Ey Dünya Türklere düşman olmaktan uzak durun artık!
Dostluğumuz kıymetli, düşmanlığımız tehlikelidir bizim!

""

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Eklenenler

author

Emma Hayes

There I was in a hot yoga studio with plenty of bright natural light and bending myself into pretzel like positions for the very first time.

instagram