Ermenek Mevlevihanesi Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

0
2355
Ermenek Mevlevihanesi Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

Mevlevilik, Mevlâna Celaleddin-i Rumi (ö. 1273) tarafından XIII. yüzyılda fikrî temelleri atılmış ve zamanla tarikat haline gelmiş dinsel bir harekettir. Tarikatın merkezi ise Türkiye Selçuklu Devleti’nin başkenti Konya’dır. Mevlâna’nın ölümünden sonra yaklaşık iki asır içerisinde Konya dışında da örgütlenmiş1 , ülkenin birçok yerinde tarikata bağlı “Mevlevihane” adı verilen tekkeler açılmıştır. Eski bir Türk kültür merkezi olan Ermenek’te de Mevlevilik yayılmış, bu çerçevede bir Mevlevihane yaptırılmıştır. Burada Ermenek Mevlevihanesi’nin yeri, yaptıranı ve yapım tarihi üzerinde durulacaktır. 1. Mevlevihane’nin Yeri Ermenek Mevlevihanesi, şu anda mevcut değildir. Bunun için Mevlevihane’nin yeri konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. İbrahim Hakkı Konyalı, Ermenek Mevlevihanesi’nin Halil Bey’in Sipas Mahallesi’nde yaptırdığı Sipas Camii’nin bitişiğinde olduğunu belirtmektedir2 . B. Gök de aynı yerde göstermektedir3 . Oysa arşiv belgelerinde Sipas Camii’nin adı belirtilmemektedir. Mevlevihane’ye ait iki ayrı Hurufat kaydı ile bir arzuhalde, yapının Sipas Mahallesi’nden bahsedilmeden Değirmenlik Mahallesi’nde bulunduğuna işaret edilmektedir4 . Mevlevihane’de görev yapan şeyh ve mütevellilerden bazılarının, Ermenek’in eskiden en faal camisi olan ve tıpkı Mevlevihane gibi Karamanoğlu Halil Bey tarafından yaptırılan Sipas/Karamanoğlu Halil Bey Camii’nde de bazı görevlere sahip oldukları tespit edilmiştir. Bu durum araştırmacıları yanıltmış, Mevlevihane’yi Sipas Camii’nin bitişiğinde göstermişlerdir. Şöyle ki, Safer 1111/Temmuz 1699’dan itibaren Mevlevihanede şeyh (Fotoğraf: 1) Mevlevihane’nin bitişiğinde olan Tekke Mescidi ve mütevelli olan Şeyh Ahmet oğlu Seyyid Hamza5 , aynı yıllarda Sipas Camii’nde de imam, hatip, mütevelli6 , cuma şeyhi ve vaiz olarak görev yapmaktadır7 . Yine babası gibi Mevlevihane’de Zilhicce 1146/Mayıs 1734’ten itibaren şeyh ve mütevelli olan esSeyyid Mehmet Sadık8 , aynı zamanda Sipas Camii’nde imam, hatip, mütevelli, cüzhan, vaiz9 ve muhammediyehanlık görevlerini yürütmektedir10. Mehmet Sadık’ın 01 Muharrem 1174/13 Ağustos 1760 tarihinde ölmesiyle Mevlevihane’de şeyh ve mütevellilik görevlerinin yarı hissesine sahip olan oğlu es-Seyyid Hafız Fazlullah Halife11, Sipas Camii’nde imam, hatip, mütevelli ve cüzhanlık görevlerine de aynı anda sahiptir12. Ermenek Mevlevihanesi, Halit Bardakçı’nın Tekke Mescidinin bitişiğinde dediği yer olmalıdır. Bardakçı, Tekke Mescidi’nin Taşbaşı Mahallesi sınırları içerisinde olduğunu belirtmektedir13. Ancak 13 Şaban 1341/31 Mart 1923 tarihli bir Şahsiyet kaydında mescidin, Değirmenlik Mahallesi’nde bulunduğu bilgisi yer almaktadır14. Bu durum mahallenin sınırlarının zaman içerisinde değişime uğradığını göstermektedir. O halde Mevlevihane, eskiden adı Değirmenlik, yeni adı Taşbaşı olan mahalledeki Tekke Mescidi’nin bitişiğinde bulunmaktaydı (Fotoğraf: 1). 1925’te Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu’yla işlevini kaybetmiştir. 2. Mevlevihane’nin Yaptıranı Ermenek Mevlevihanesi, Karamanoğlu Halil Bey (ö. 1340) tarafından yaptırılmıştır15. Bu nedenle “Mevlevihane”nin yanı sıra birçok belgede “Karamanoğlu Halil Bey Tekyesi” olarak geçmektedir16. Bu durum, Mevleviliğin Konya dışında örgütlenirken Karamanoğulları Beyliği’ne Halil Bey zamanında önce Ermenek’e girmeye başlamış olabileceğini göstermektedir. 3. Yapım Tarihi Mevlevihane’nin yapım tarihi belli değildir. Ancak Halil Bey’in Larende Beyliği’nde bulunduğu sırada yani 1333-1340 yılları arasında yaptırılmış olabileceği düşünülebilir. 4. Mevlevihane’nin Medrese Olarak da Kullanılması Normalde Mevlevihaneler, Mevlevi dervişlerinin ikamet ettikleri yerlerdi. Her Mevlevihane’de olduğu gibi Ermenek Mevlevihanesi’nde de “fukarâ ve dervişân” sürekli kalmakta idi. 15 Zilhicce 1189/06 Şubat 1776 tarihli bir emr-i şerif ile 05 Cemaziyelevvel 1196/18 Nisan 1782 tarihli bir hüccete göre17, adı geçen Mevlevihane’de sakin dervişlerin “ta‘âmiyesi içün” Alaiye Gümrüğü Mukataası malından gündelik 30 akçe tahsis edilmiştir. Bazı Mevlevi tekkelerinde, XVIII. yüzyıldan sonra medrese de ihdas edilmiştir. Konya’da bir de Mevlevi Tekkesi olarak bilinen Piri Mehmed Paşa Zaviyesi’nde XVIII. yüzyıl başlarında medrese bulunuyordu18. Aynı şekilde Ermenek Mevlevihanesi’nde de bir medrese mevcut idi. Buraya “şart-ı tedrîs” ile bir müderris, mütevelli veya şeyh olarak atanıyordu19. 5. Vakıfları ve Vakıf Gelirleri Ermenek Mevlevihanesi ile ilgili bir vakfiye şimdilik tespit edilememiştir. Bununla birlikte Tapu Tahrir Kayıtları’nda vakfiyesinin bulunduğuna dair bilgiler bulunmaktadır. Nitekim 1500, 1518, 1522, 1555 ve 1584’te tutulan tahrir defterlerine vakıfları ve vakıf gelirlerinin kaydedildiği görülmektedir. 1500, 1518 ve 1522 tahrirlerinde beş kıt‘a zemin, bir kıt‘a bahçe ve altı adet dükkânın vakıf gelirleri Mevlevihane’ye ait gösterilmektedir. Bu vakıf gayrimenkullerinden elde edilenlerin bir kısmı zaviyenin şeyhi ile iki hizmetkârına; kalan kısmı ise misafirlere çıkarılan yemek için harcanmaktadır. 1555 ve 1584 tahrirlerinde ise vakıflarla bunların gelirlerinde bazı değişikliklerin olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre Berat köyünde dört ve altı kıt‘a zemin, Ermenek merkezinde iki adet su değirmeni, iki adet dükkân ve Mevlevihane’nin bulunduğu mahalle olan Değirmenlik Mahallesi’nde üç kıt‘a bahçe Mevlevihane’nin vakıfları arasında yer almaktadır20. Sonuç olarak, Ermenek Mevlevihanesi, Karamanoğlu Halil Bey tarafından Değirmenlik Mahallesi’nde XIV. yüzyılın ilk yarısında yaptırılmıştır. Şu anda Taşbaşı olarak bilinen Değirmenlik Mahallesi’ndeki Tekke Mescidi’nin bitişiğinde idi. Günümüzde Mevlevihane’den herhangi bir şey mevcut değildir. Ermenek Mevlevihanesi Osmanlı döneminde faal bir tasavvuf yapısı idi. Burada sürekli Mevlevi dervişleri kalıyorlardı. XVIII. yüzyıl başlarında Mevlevihane’de bir de medrese ihdas edilmiş, bu nedenle Mevlevi şeyhleri müderrisler arasından seçilerek atanmıştır. Mevlevihane’nin Ermenek’in şehir merkezinde ve köylerinde birçok vakfı bulunuyordu. Vakıf gelirlerinden çalışanlarına ücretleri, gelip geçen misafirlere de yemekleri veriliyordu. Orada kalan dervişlere taamiye için 30 akçe Alaiye Gümrüğü Mukataası malından yevmiye olarak veriliyordu. 1925’e kadar faal olan Ermenek Mevlevihanesi, diğer tekke ve zaviyeler gibi işlevini kaybetmiştir.

KAYNAKÇA I. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi I.I. Hurufat Defterleri No: 530, 535, 1062, 1064, 1068, 1069, 1072, 1140, 1141. I.II. Şahsiyet Kaydı Defterleri No: 149. II. Başbakanlık Osmanlı Arşivi C. EV. No: 232/11594, No: 101/5035. III. Diğer Kaynaklar BARDAKÇI, Halit, Bütün Yönleriyle Ermenek, 1976. DEVELLİOĞLU, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Doğuş Matbaa, Ankara, 1970. ESER, Mevlüt, Ermenek Kazası ve Köyleri Vakıf Eserleri, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, 2012. GÖK, Bilal, “Ermenek Kazâsı (1500-1600)”, (İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Basılmamış Doktora Tezi), Malatya, 2006. KONYALI, İbrahim Hakkı, Âbideleri ve Kitâbeleri ile Karaman Tarihi Ermenek ve Mut Âbideleri, Baha Matbaa, İstanbul, 1967. KÜÇÜKDAĞ, Yusuf, “Konya’da Bir Mevlevî Manzumesi: Pîrî Mehmed Paşa Zâviyesi ve Vakfiyesi”, Türk Tasavvuf Araştırmaları, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, 2005, s.117-146. _________________ “Osmanlı Döneminde Konya’nın Tasavvufî Hayatına Kısa Bir Bakış”, Türk Tasavvuf Araştırmaları, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, 2005, s. 355-366

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz